Zamanın durduğuna şahit olmak mı
istiyorsun? Safranbolu’ya gelmelisin.
Adını, bölgede yetişen ve nadir bir bitki olan safrandan alan bu kent 5000
yıllık tarihi ile zamanı sinesinde durduran bir kimliğe sahiptir.
Birbirinden çarpıcı ahşap konakları ile
Anadolu’nun içinde bir yıldızdır adeta. Yüzyıllara meydan okuyan tarihi dokusu
ve buram buram tarih kokan mekânları ile vefanın sembolleştiği bir mekândır
Safranbolu. Konaklardaki eşyalardan dinlemeli öyküleri insan ve kaybolmalı
tarihin sayfaları arasında. Zamanın meşguliyetlerinden sıkılan insanın ruhunu
dinlendireceği bir yerdir burası. Geçmişi geleceğe taşıyan bir köprü olan bu
şehrin mimarisinde estetik ve sanatın muhteşem dansını görürsünüz. Betonlaşmış
şehirlere inat, toprakla insanın birlikteliğinden doğan huzuru yakalarsınız.
Gösterişli konaklarda sadeliği hisseder, gizemiyle kendinizden geçersiniz.
İnsan ve doğa ilişkileri düzenli ve dengelidir. Çevreye ve komşuya saygının
timsalidir evleri. Hiç biri diğerinin görüşünü engellemez.
Çiçek açmış dik ve uzun pencereleriyle
karşılar sizi Safranbolu’da Osmanlı mimarisini yansıtan konaklar. Nakış
işlenmiş perdeleri ile göz kırpar size pencereler meltemli günlerde. Her
gelenin elini öper kapı tokmakları. Evin küçük çocukları gibi ilk karşılayan
onlardır misafirleri. Siz onların fiziki yapısını korudukça, onlar da bin
yıllık bir tarihi saklarlar sinelerinde. Şehri kucaklayıp sararsınız Hıdırlık Tepesinde. Nazlı bir gelin
edasıyla karşınızdadır şehir. Açık namazgâhtır burası. I. İbrahim’in
hatırasıdır Cinci Han. Şehrin
ekonomik ve sosyal hayatı duvarlarında gizlenmiş. Köprülü Mehmet Paşa Camii ve Külliyesi gibi irili ufaklı her köşede
tarihe tanıklık yapan onurlu duruşlarıyla karşılar sizi camileri. Yemeniciler Çarşısı renkleri, desenleri
ve hayatları yansıtır tarihten. Kahve kokar duvarları. Nice sırlar saklıdır taş
döşeli dar sokaklarında. Hayatı ve tarihi doya doya yaşadığınız gibi, susuzluğu
yudum yudum içersiniz çeşmelerinden. Zamanı ölçmek için Güneş Saati bekler sizi. Gölgelerle zamanı belirler. Medeniyet
nişanesi suyu medeni insanlar şehrine özenle taşıyan İnce Kaya Su Kemeri, şimdilerde yorgunluğunu atarcasına doğa
harikası Tokatlı Kanyonu’nun iki
yakasına hamak misali keyifle asılı duruyor. Su sesleri kuş seslerine karışır
durur. Kristal Terastan
seyredersiniz bu gururlu duruşu. El sanatlarının duvarlarını süslediği Bakırcılar Çarşısı alın terlerini
saklar raflarının arasında. Çekiç sesleri arasında yürürsünüz emek kokan
çarşıda. Örfi ticaret devam eder Manifaturacılar
Çarşısında. Önceleri buğday işlemiş, şimdilerde ise zamanı işliyor Su Değirmenleri. Mimarların hayran
kaldığı Bulak (Mencilis) Mağarasının
sarkıtlarında ve dikitlerinde gökkuşağının bütün renklerini bulursunuz. Toprak
altında, taşların arasında nefesiniz açılır ve doya doya teneffüs edersiniz
havayı. Eski Hükümet Konağında
zamana yolculuk yaparsınız ve özenle korunan eserleri seyredersiniz. Zamanı
belirleyen bir rehber edasıyla, yağız bir duruşu vardır Saat Kulesinin. Kentin küçük bir maketidir Yörük Köyü. Osmanlı Devletinin tarihi kadar eskidir tarihi. Bütün
sakinleri köyün girişindeki ebedi istirahat kâh ta dinlenmeye çekilmişlerdir. Kaymakamlar Müze Evinde Türk toplumunun
geçmişini, kültürünü, yaşama biçimini ve bu süreçte kullandığı teknoloji
tarihini seyredersiniz. Eski Cezaevinde
yudumlarken kahvenizi, gönül gözünüzle duvarlara sinmiş hatıraları okursunuz. Anadolu Saat Kuleleri Minyatürlerini
seyrederken, ufacık bir mekânda bir Anadolu yolculuğu yaparsınız. Taşlara
işlenmiş ruhuyla, camilerinde huzuru bulur, ibadetlerinizde manevi hazzın
zirvesine çıkarsınız. Kuyu Kebabı,
Safranbolu Gözlemesi, Cevizli Yayım Makarnası, Etli Yaprak Sarması ve Mantısı (Peruhi),
unutamayacağınız tatlarıdır bu kentin. Derin uykulara daldığınızı zannedersiniz
geceleri fakat bu nadide şehri rüyanızda seyre devam edersiniz. Uygarlık
türküleri terennüm eden müzeleriyle, tarihe saygı duyanlara zamanın en güzel
ikramıdır Safranbolu.
Bin yıllık bir tarihi yaşar, bin yıl devam
edecek bir tatlılıkla, heybenize koyduğunuz lokumuyla ayrılırsınız, yüzyılların
mirasını özenle taşıyan bu şehirden, manevi tadı ruhunuzda, maddi tadı
heybenizde olarak.
Kamil
Çakır