25 Kasım 2014 Salı

SİTEM ŞİİRİ

Ne deyim sevgilim, nerden başlayım
Sıladan gurbetten haberin var mı?
Sana ömür verdim kin mi bulayım?
İç yakan hasretten haberin var mı?

Sevdayı gözünde yaşadım duydum
Seninle aç kaldım seninle doydum
Ben seni taç diye başıma koydum
Sevgiden, sohbetten haberin var mı?

HER GÜN ÖĞRETMEN

Yüce Yaradan’ın Resulüne ilk emri “oku” fermanını düstur edinmiş, o emir doğrultusunda hayatını düzenleyen, “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”  İlahi sözüyle övülmüş,  “Allah beni bir muallim olarak göndermiş bulunuyor.”  diyen, kitap ve hikmeti öğreten peygamberlerin varisi, “Allah’tan kulları içinde en çok korkan” ve hayatları övülmüşler seviyesine çıkarmaya çalışanım ben. Ben öğretmenim.

19 Kasım 2014 Çarşamba

UMUT ŞİİRİ

Ruhumu diriltecek bir hayat istiyorum
O zaman bu kabuslar bir hülya olur bana
Hayat ki bir ömürdür hep onu bekliyorum.
Onsuz doğan güneşim cehennem olur bana


Bekliyorum mutlaka bir gün gelecek diye
Seher rüzgarlarında sesini dinliyorum.
Sesi ki hasret koydu beni aşka, sevgiye
Gözümün gördüğünde O’nu seyrediyorum.

KAÇIŞ ŞİİRİ

Gözlerde umutsuz yarına bakış
Düşünce, düşünce çıkmaz sokakta.
Bir ömür yalanla itiş ve kakış.
Gerçek ufuktaki nurdan konakta

O konak ki bize bizden de yakın
O konak ki, onu kaybettik dünden
Top yekun dünyayı başıma yıkın
Yeter ki çalmayın kendimi benden

ÇIKMAZ ŞİİRİ

Dinle bülbül dinle ah-u zarımı
Bana sen ol sırdaş, hem dermanım ol
Dipsize uzanan zindanlarımı
Gülistana çevir, bul bana bir yol

Eziyor zamanın dönen çarkları
İdama mahkumum ayna önünde
Çileyle kararır yüzün arkları
Bir çare ararım ateş yönünde

GÜZELİM ŞİİRİ

Giderken bekle beni döneceğim demiştin
Gelmedin yıllar oldu saymadın mı güzelim
Seher rüzgarlarıyla haber saldım peşine
Saldığım haberleri duymadın mı güzelim

Seninle ayrılanlar geçen yıl yurda döndü
Bir yıl daha bekledim özlemim derde döndü
Bir kıl düştü içime, büyüdü kurda döndü
Hava i heveslerden doymadın mı güzelim

AYNALAR ŞİİRİ

Günde on kez gelir idik göz göze
Gülümserdik sizler bana ben size
Seyredenler hayran kalırdı bize
Eski günler nerde kaldı aynalar

Sevdalıydık iki aşık misali
O sevginin görülmemiş emsali
Hani var ya Aslı Kerem masalı
O aşkımız ne tez öldü aynalar.

GECELER ŞİİRİ

Geceler sonsuza uzanan feryat
Pamuktan kafes ki zindanlara eş
Umutlar sabaha, yakın mı ? heyhat
Uyku adi hırsız, rüyaysa kalleş

Yastık beynime uzanan hançer
Yorgan kollarımda bir çift kelepçe
Karanlıklar gece yolumu biçer
Derman bile o an bana işkence

40 YAŞ ŞİİRİ

Her şey akıp gidiyorken yolunda
Baktım ki yaş kırkı aştı bu sene
Cemre düştü, yaprak soldu dalında
Saçlarıma aklar düştü bu sene

Bu sene bir yıldız kaydı yerinden
Gönlüme saplandı, sessiz, derinden
Ödünç aldık günümüzü yarından
Borç hanesi doldu, taştı bu sene

GÜL'ÜM ŞİİRİ

Hasretin gönlümü yakar durur da
Doyasıya seni saramam Gül’üm.
Susuzluk canıma tak der vurur da
Senden başka pınar aramam Gül’üm.

Goncaydın dalından derdiğim zaman
Sevgiyle büyüttüm, bıkmadan biran
Şu gönül sarayım olsa da viran
Seni üzüntülü göremem Gül’üm.

NİYAZ ŞİİRİ 1

Ya İlahel Alemin,rahmetine muhtacım
Cürmüm ile huzurunda,himmetine muhtacım
Yaşıyorum sılamda gurbetin sancısını
Öz evimde garibim,hasretine muhtacım.

Günahlarla kavruldum, görmedi seni gözler.
Gaflet rüzgarıyla uçtum,seyirci oldu eller.
Hevayla geçti ömrüm,anmadı seni diller.
Hidayet eyle Ya Rab, rahmetine muhtacım

NİYAZ ŞİİRİ 2

Bu hicran ruhuma rahat vermezken
Bin bir name döken ney neye yarar
Kuruyan dudaklar çatlamak üzre
Deryalar avutmaz çay neye yarar

Daha dün gibiydi taze sımsıcak
Yıldırımlar düştü yıkıldı ocak
Harabeye döndü köşe ve bucak
Geçti gençlik çağı vay neye yarar

AYNALAR ŞİİRİ

Benliğim kaybolmuşken eşiğinde bir sırrın
Hep kendimle boğuştum tezatların içinde
Çıkmazında kayboldum delice dönen asrın
Kurtuluşu aradım, “nasıl” da ve “niçin” de.

Sahtece mutluluklar saçarken etrafıma
Her defasında beni yalanladı aynalar

GÜL ŞİİRİ


Bir tabiat gizlidir gülün yapraklarında
İncecik duruşuyla güneşe meydan okur.
Bir lügat gömülüdür, yaprak aralarında
En katı gönüllere silinmez nakış dokur.

Gelinler gibi süsler gülü yeşil yapraklar.
Bu; yaprağın dikenden gülü kıskanmasıdır.
Tohumu yere düşse hemen sarar topraklar.
Hayat veren bir anne yüreği yanmasıdır.

UMUT ŞİİRİ

Cemre düştü gönlüme,kapladı hazan beni
Sinede bin bir şüphe,öldürür bu zan beni.

Tutsak oldum gönlümün bitmeyen emeline
Bağrımda ateş yanar, eritir volkan beni.

Görüyorum sahtekar , riyakar bakışları
Doğrular baş tacımdır, yıpratır yalan beni.

15 Kasım 2014 Cumartesi

Şarkı ve Türkü Dinlemek Küfre Sebep Olur mu?

Küfrün asıl anlamı  örtme anlamına gelir. Dar anlamı nankörlüktür. Tükettiği nimetlerin sahibinden habersiz olma, ona itaat etmeme, isyan etme işte bu anlamda küfürdür. Çünkü böyle bir insan hakkı ve hakikati görmemekle, onu en azından kendi nazarından gizlemiş olur.
Bu manada "her bir günah içinde küfre giden bir yol vardır" sözü çok anlamlıdır.
Çünkü günahlar kalbe düşmüş siyah lekeler gibidirler,

8 Kasım 2014 Cumartesi

Gusül Abdest'i Nasıl Alınır

Soru:
Gusül Abdest'i Nasıl Alınır?
Cevap:
Gusül, Allâh-ü Teâlâ'nın emrettiği, hem maddi hem de manevi temizlik şeklidir. Namazın doğru olması için, abdestin ve guslün doğru olması lazımdır. Cünüb olan erkek olsun kadın olsun Her Müslümanın gusül abdesti alması farzdır.

6 Kasım 2014 Perşembe

Kaza Namazına Delil var mı?

Soru
Kaza namazı ile ilgili bir delil var mıdır, konuyla ilgili ayet veya hadis mevcut mudur?
Cevap
          Bismillahirrahmanirrahim
Kasten namazı terk etme günahının, kaza ile telâfisinin mümkün olmayacağı, esasen Resûlullah (S.A.V.)’in bu konudaki söz ve uygulamalarının hep mazeret sebebiyle vakti geçirilmiş namazlarla ilgili olduğu düşüncesinden hareketle, bazı kimseler kasten, bile bile terk edilmiş olan namazların kaza edilemeyeceği görüşünde iseler de, başta dört mezhep müctehid ve fakihleri olmak üzere İslâm âlimlerinin cumhuruna (çoğunluğuna) göre, edası farz olan namazların, mazeretsiz, kasten terk edilmiş de olsa, kazası da farzdır.

5 Kasım 2014 Çarşamba

Geceler (şiir)Kamil Çakır

Yaban Gülü

Hayırlı Huzurlu Akşamlar... Üç ateist Mevlanaya gitmişler.ona:
-eğer müsaitsen sana 3 sual soracağız?
Mevlana:
-ben müsait değilim Şems e gidin
demiş
ateistler Şemse gitmişler.şems de o sıra bir KERPİÇ ile oyalanmaktaymış.

Hicret (Mevla'ya Ulaşan İnsan Olur)

Değerinden habersiz yaşanılan yılların
Kaybedince kıymeti bilinir, viran olur.

Anların kesintisiz akışıyla dipdiri
Mevla’nın kasemiyle kutsanan zaman olur.

YENİ BİR YIL (Hicri Yıldönümü )

Zaman; değerinden habersiz olduğumuz iki nimetten biri...
Zaman; Mevla’nın, adına yemin ettiği kutsal mefhum…
Zaman; gökleri ve yeri yaratan Rabb’in, yarattığı günkü şekliyle “an”ların kesintisiz akışı…
On ikiye böldü onu Rahman. Meydana gelen hadiselere göre isimlendirilirken, Muharrem, Safer, Rabiulevvel, Rebiulahir, Cemaziyelevvel, Cemaziyelahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade, Zilhicce diye adlandırıldı bölümleri.

Allah(c.c) ın Bir Adıdır Selam. Kamil Çakır

En güzel isimlerin sahibi, yüce Yaradan’ın bir adıdır selam. “O Allah ki, Kendisinden başka İlâh yoktur. Melik’tir, Kuddûs’tür, Selâm’dır.” (Haşr 23) ilahi buyruğu ile bildirmiştir adını bizlere. Her türlü tehlikelerden selamete çıkarandır Mevla. Ayıptan, kusurdan, eksiklikten, afetten, kederden, fani olmaktan ve zevalden salim olmak demektir.

KARDEŞLİK

Kardeşlik; dayanışma, paylaşma, diğergam olmaktır.
     Kardeşlik; toplumu besleyen ana damarlardan biridir.
     Kardeşlik; fertlerin ve toplumun huzur, sürur ve saadet kaynağıdır.
     Kardeşlik; sadakattir. Sevinçte ve kederde beraber olmak, sevmek, saymak, merhamet etmek, güvenmek, yardımlaşmak ve dayanışmaktır. Bir hayat biçimidir kardeşlik.

Geleceğin Teminatı Gençlik - Kamil Çakır

Gençlik bir milletin geleceğe ait ümitleridir.
     Gençlik bir milletin yaşadığı zamana güvenidir.
     Gençlik bir millete hayat veren can damarıdır.
     Gençlik bir milletin duruşu ve haysiyetidir.
     Gençlik bir milletin onuru ve şahsiyetidir.
     Gençlik bir milleti ayakta tutan temel sütunlardan biridir.

Denizin Surları Öptüğü Kent: Sinop

Orta Karadeniz seyahati esnasında Sinop’u da ziyaret eden siyasetçi yazar KAMİL ÇAKIR’IN kaleminden “Denizin Surları Öptüğü Kent: Sinop” başlıklı yazı
                                                                Her şehrin kendine has bir yapısı vardır. Tarihi başlangıcı ve süregelen hayatı ile farklılıklar sunar insanlara.

SORUN İSLAM’DA MI, YOKSA MÜSLÜMANLARDA MI?

Ne garip bir soru! Bu kişi ne yapmaya çalışıyor dediğinizi duyar gibi oluyorum! Ama şöyle uzaklara gitmeden çevremize bir göz atalım. Müslümanlar şöyle Müslümanlar böyle, Müslümanlık bizi geri bıraktı, “millet aya biz yaya” diye ileri geri söz edenleri duymuyor muyuz çevremizde?
Hal bu ki, Müslüman kale gibi kuvvetli yıkılmaz bir inanca sahiptir,

DEVLET Mİ, EVLAT MI?

Devlet bir şahs-i manevidir. En kötü bir devlet, devletsizlikten binlerce kat daha iyidir. Bugün devleti olmayan ve başka devletlerin esareti altında inleyen milletlerin ne durumda oldukları herkesin malumudur.
Dinimizde devlete karşı ayaklanmak, kuvvet kullanarak iktidarı ele geçirmeye çalışmak ve fitne çıkarmak kesinlikle yasaktır.

İHANET

Herhangi bir ümmetin, milletin, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmaya, o ümmetin, milletin, devletin idari yapısını devirmeye, otoritesini yıkmaya, veya bağlı olduğu ümmete, millete, devlete karşı savaşmaya, kendi ümmetine, milletine, devletine karşı düşmanla işbirliği yapmaya yönelik eylemlere “ihanet denir.

Mirac Hadisesi İmtihan İçinde İmtihandır

Efendiler Efendisi bir gece Ümmühan’ın evindeyken Cebrail geldi.Ey Muhterem Nebi! Rabbinin huzuruna varmak için kalk, Melekler seni bekliyor dedi.  Birden akıllara durgunluk verecek o olay gerçekleşti. Gırtlağının altındaki çukurdan göbek altına kadar karnı yarıldı. İman ile dolu mübarek kalp yerinden çıkartıldı. İlim ve hikmet ile dolduruldu. Karnı zemzemle yıkandıktan sonra kalp yerine iade edildi.

Cumanız Mübarek Olsun

Cuma günü, müminlerin bayramıdır. Cuma günü yapılan ibadetlere iki kat sevap verilir. Bugün işlenen günahlar da iki kat yazılır. Bundan dolayı ki Cuma gününü, günahlardan kaçarak ibadetle geçirmeye çalışmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: '' Cuma günü günah işlemeden selametle geçerse, diğer günler de selametle geçer. '' (İmam-ı Gazali)

Cumanız Mübarek Olsun

Cuma Günü hakkında Bir kaç hadis-i Şerif
Cuma gününde bir zaman vardır ki, şayet bir müslüman namaz kılarken o vakte rastlar da Allah’tan bir şey isterse, Allah ona dileğini mutlaka verir.
Üzerine güneş doğan en hayırlı gün cuma günüdür. Âdem o gün yaratıldı, o gün cennete konuldu ve yine o gün cennetten çıkarıldı.
Büyük günahlardan kaçınıldığı sürece, beş vakit namaz ile iki cuma ve iki ramazan, aralarında geçen günahlara keffaret olur.
Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür Bu sebeple o gün bana çokca salâtü selâm getiriniz; zira sizin salâtü selâmlarınız bana sunulur.

Bu Gece Ragâib "İhsan ve ikrama Rağbet Gecesi"

Receb’in ilk cuma gecesine Regâib gecesi denir. Regâib, arapça bir kelimedir ve "reğa-be" kökünden gelmektedir. "Reğa-be", kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. Bu kelime “rağbet etmek” anlamında Türkçede de kullanılmaktadır.  Bu geceye Regâib gecesi ismini melekler vermişlerdir.

Manevi duyguların coştuğu Mübarek üç aylar

Manevi duygularımızın coştuğu, ibadet etme şevkimizin arttığı, kulluk bilincimizin hassaslaştığı,Allah-ü Teâlâ’nın (c.c.) lütuf ve ikramının bollaştığı, ecir ve mükâfatının kat, kat arttığı mübarek üç aylara
girmenin sevinç ve mutluluğu hepimizi sarmış bulunuyor.

Sadaka Belayı Önler, Dua Kaderi Değiştirir.

Vaktiyle bir ateşperest, oğlunu evlendirmektedir. Düğün günü çok koyun ve inek kesilir. Et kokuları mahalleyi sarar. Ancak evin bitişiğinde, Müslüman, dul bir kadın, dört yetimiyle yaşamaktadır. Hepsi de günlerdir açtırlar. Kadıncağız, düğün evinin kapısını çalıp, ‘ateş’ ister. Ancak maksadı başkadır. “Belki yemek verirler” diye gitmiştir.

İpin Sırrı (Kıssa’dan hisse)

Bağdat’ta dul bir kadın vardı. Altı öksüz çocuğu ve bir de ihtiyar anası ile yaşardı. Kadın geçimini sağlamak için, hafta boyu el emeği ve göz nuru ile iplik eğirir, onları pazara çıkarır satar, anası ile çocuklarının rızkını temin etmeye çalışırdı. Ömür vaki oldu ve bu dul kadın vefat etti. Çocukların bakımı ise ihtiyar kadına kaldı. Kadın pazara her hafta çıkamıyordu ama ip eğiriyor ve eğirdiği ipleri biriktiriyordu.

Kainata Örnek İnsan, Hz. Muhammed (S.A.V)


İnsanlığa iman ve ibadet hususunda dosdoğru yolu öğreten Hz. Peygamber Efendimiz (sav), ahlak hususunda da en güzel örneğimiz olmuştur. Onun ahlakını Allah-u Zülcelal “Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzab,21) ayeti kerimesi ile övdü ve örnek gösterdi. Sadece müminlerin değil, mümin olmayanların da hayran kaldığı üstün bir ahlaka sahipti.

Çocuğun İbadet Eğitimi (Allah c.c. Sevgisi)

Davud (a.s) şöyle dua ederdi: -Ey Rabbim! Senin sevgini bana canımdan, kulağımdan, gözümden, ailemden ve buz gibi sudan daha sevimli kıl.”[1] Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Allah ve Rasulünü her şeyden çok seven kimse imanın tadını almıştır." [2] Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Kıyamet için hazırlanacak azık; Allah ve Rasulünün sevgisidir. Bu sevgi sayesinde sevdiklerinle beraber olursun." [3]

BEŞ GÜNAHA BEŞ CEZA

Değerli gönül dostlarım; anlatacağımız beş şeyden kendimizi ve başkalarını korumaya çalışalım.Aksi takdirde birtakım musıbetlerle karşı karşıya kalırız. Sahabeden Abdullah b. Ömer (R.A.) anlatıyor: Bir gün Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz bize yöneldi, akabinde şöyle buyurdular:
“Ey muhacirler cemaati! Beş şey vardır ki, onlarla imtihan olunacağınız zaman artık cemiyette hiçbir hayır kalmamıştır.

Mü'minin Miracı Namaz

“Ve Ben, insanları ve cinleri (başka bir şey için değil, sadece) Bana kul olsunlar diye yarattım.” (Zariyat 56) “Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah'ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.” (Ankebut 45) Müslüman, akıllı ve ergenlik çağına ermiş her insan için farz olan beş vakit namaz, insanı insan olma mertebesine erdiren, yegane dini vazifelerinden biridir.

İlim İle Amel Etmek

Allah’ü Teâlâ’ya (c.c.) hamd-ü sena ve O’nun Habib’i Muhammed Mustafa’ya (s.a.v.) salat-ü selam olsun. “İlim öğrenmenin önemi” ile ilgili yazımızı, Amelsiz ilmin sahibine bir faydası olmayacağını belirterek noktalamıştık. Peki ilim ile amel nasıl olmalı? Sevgili kardeşlerim, biz ilim ile amel etmek deyince bunu hep ibadetlerdeki amel diye algılıyoruz. Evet ilim ile amelin bu kısmı da var, ama sadece bir kısmı bu. Elbette ki, dinimizi en iyi şekilde öğreneceğiz.

İlim Öğrenmek

Allahü Teâlâ’ya (c.c.) hamd-ü sena ve O’nun Habîbî Muhammed Mustafa’ya (s.a.v.) salat-ü selam olsun. İslam ilme büyük önem vermiş ve kadın erkek her Müslümana  ilim öğrenmeyi farz kılmıştır. İnsan oğlunun dünyada kendi ihtiyaçlarını ve aile fertlerinin  ihtiyaçlarını karşılamak için ve geçimini temin etmek için bilgi ve beceri sahibi olması nasıl gerekli ise,

Hesaba Çekilecek İlk Üç Kişi

Ebû Hüreyre radıyallahü anh’den anlatılır: Resûlüllah aleyhisselâm şöyle buyurdu: Kıyamet gününde üç kişi ilk olarak sorguya çekilir:
Birincisi, cihad esnasında ölen kimsedir ki, Allah’ın huzuruna getirilir ve Allah, kendisine verilmiş olan nimetleri önüne serer. O da, bunlara nail olduğunu itiraf eder. Bunun üzerine Allah kendisine: Bu mazhar olduğun nimetler içerisinde ne yaptın? diye sorar. O da: Senin yolunda şehîd oluncaya kadar savaştım, cevabını verir.

Duanın Kabul Olmasının Şartları

Duanın Kelime manası “çağırmak, seslenmek, istemek,sığınmak” Olarak tarif edilmiştir. İslâm literatüründe ise “Kulun,Allah’ın yüceliği karşısında aczini itiraf etmesi, O’ndan sevgi ve tazim duyguları içinde lütuf ve yardım dilemesidir.”(1). Dua istemektir; O halde istemeye yüzümüz olması gerektiğini asla unutmamalıyız Dua,ihtiyacın ‘O’na arz edilmesidir,

Araca Binerken Okunacak Dua

Euzu Besmele çekilir ve aşağıdaki Dua Okunur سُبْحانَ الَّذِي سَخَّرَ لَنَا هَذَا وَمَا كُنَّا لَهُ مُقْرِنِينَ “Sübhanellezi sahhara lenâ hâzâ vemâ künnâ lehu mukrinin” Bu dua arabalara binerken okunur. Tamamiyle Hakkın iradesine teslim olunduğunu ve O'ndan başka sığınalacak hiçbir varlığın bulunmadığını belirtmek için okunur. Zira Resulullah (s.a.v) Efendimiz her ne zaman deveye binse bu duayı okurlardı.

Bir Sevdadır İstanbul

Her şehrin kendine has bir yapısı vardır. Tarihiyle, coğrafi konumuyla, ekonomik durumuyla veya kültürel yapısı ile farklı bir yere sahiptir şehirler. İçinde yaşayanların çoğu zaman farkında olamadıkları bir akışı vardır onların. Herkese ve her kesime ayrı bir dünya sunarlar. Ancak,  İstanbul başka. Bu şehir Peygamberin kutlu müjdesine nail olmuş bir şehir.

Kamil Çakır'ın Şiir Kitabı "HAZAN" Çıktı

Siyasetçi Şair Kamil Çakır Hocamızın Şiir kitabı "HAZAN" Erguvan Yayınevinden çıktı.
Kamil Çakır hocamın kitabı hakkında kısa bir değerlendirme yazısı; Her bir şiiri evladı gibidir şairlerin. Bir şiirin sevinci yenisi yazılıncaya kadar devam eder ama her birinin sevgisi aynıdır yüreğinde. Hayatın birçok alanında yaşatılırlar. Bir annenin çocuğuna ninni söylerken, bir aşığın sevgilisini överken, bir âlimin topluluğa öğüt verirken kullandığı en güçlü enstrümandır şiir.

Ab-ı Nisan

Nisan yağmurları ile başlar ilkbahar. Canlıların suya ihtiyacı olduğu dönemde gelirler ve bereket getirirler. Toprak burcu burcu kokmaya başlar bu ayda. Bizi farklı diyarlara götürür nisan yağmurları. Rahmettir, berekettir, umuttur, uyanıştır, sevgidir, şiirdir, şarkıdır, efsanedir, zemzemdir nisan yağmurları.
     Nisan rahmettir dünyaya. Zulmün pençesinde kıvranırken insanlık, bu ayda, Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi teşrif etti dünyaya  Rahmet Peygamberi.

Ebediyet Yolcusu Son Görevler

Her doğan ölmeye adaydır. Fark bu dünyada ne kadar yaşadığımızdır. Bu kesin sonuca insanoğlu kendini inancına göre hazırlar ve ona göre ölülerine muamele eder. Ölüye, her inancın kendine has muamele şekli vardır. İslam dininin ölüm ve ölüye karşı muamelesi ise Peygamberimiz (S.A.V.) in uygulama şeklidir. Ancak farklı anlayışlar hurafe olarak bu uygulamaların içine girmiş ve zamanla asli görevler unutulur olmuştur.

Uzun ve Kısa

Kim kimden uzun, kim kimden kısa.
Boyda mı sorun o belli değil.
Kime  inandık, kimlere kandık.
Kim Kimle? nerde? O belli değil.

Hizmet aşkı mı? Makam aşkı mı?
Mevki aşkı mı, o belli değil.
Kâfir’e kucak, mü’mine tuzak
Tuzaktaki kim? o belli değil.