En güzel isimlerin sahibi, yüce Yaradan’ın bir adıdır selam. “O
Allah ki, Kendisinden başka İlâh yoktur. Melik’tir, Kuddûs’tür, Selâm’dır.” (Haşr
23) ilahi buyruğu ile bildirmiştir adını bizlere. Her türlü tehlikelerden selamete
çıkarandır Mevla. Ayıptan, kusurdan, eksiklikten, afetten, kederden, fani
olmaktan ve zevalden salim olmak demektir.
Kelamdan önce gelir selam. Hz.
Adem’in cennette meleklerle selamlaşması, Allah’ın o güzel isminin insanlığa
tecellisinin başlangıcıdır. Hz. Nuh’un ve onunla birlikte olanların tufandan
kurtuluşudur selam. Hz. İbrahim’e müjdeler ile gelen meleklerin ve Hz.
İbrahim’in şerefli misafirlerine söylediği kelam-ı kibardır selam.
Selam İslam şiarıdır. “Siz
bir selam ile selamlandığınız zaman, siz de ondan daha güzeli ile karşılık
verin veya verilen selamı aynen iade edin.” İlahi buyruğu, tüm
peygamberlerin uyguladığı, müminlerin birbirlerine en güzel dileklerini sunma
şeklidir. Sosyal dayanışma ve kaynaşma vesilesi, muhabbet ve güven belirtisi,
saygı ve hürmet göstergesi, vermenin sünnet almanın farz olduğu ama verenin
alandan daha çok mükafat kazandığı ilahi bir emirdir selam.
Selam barış demektir. Birbirlerine
selam verelerin emniyette olduğunun simgesi, korkunun bertaraf edilip güvenin
sağlandığı, huzurun, selametin, sağlığın, rahatlığın, iyi netice ve kurtuluşun
habercisi, cahil kimselerin kendilerine laf attığı zaman onun karşılığında
verip geçilen, benden sana zarar gelmez mesajını vermektir selam.
Selamla başlar muhabbet. Evlere
girerken güzel ahlakın belirtisi olarak verilen, mümin kardeşine hoşlandığı
şekilde hitap etmek, sevgiyi pekiştirmek, Allah’ı yar ve yardımcı kılmak,
iyilik, sıhhat ve afiyet dilemek, mütevazi olmak, iltifat etmek, karşı tarafa
itibar etmek, değer vermek ve Allah’ın rızasını kazanmaya vesiledir selam.
Selam duadır. Müslümanın
Müslüman üzerindeki beş hakkından biri, “İman etmedikçe cennete
giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız
takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı
yayınız!” hadisine göre cennete girmeye vesile, kızgınlık, dargınlık, kin
ve nefreti yok eden, Müslüman’ı Allah’ın vereceği huzur ve saadete havale etmek “Allah
seni esenliğe kavuştursun.” demektir selam. Selamı diğerlerinden esirgeyen
kişi, insanların en cimrisidir Peygamberimiz nezdinde.
Selamla biter ibadetlerimiz. Bizler
sağımızdaki ve solumuzdaki insanlara, cinlere ve meleklere selâm vererek
çıkarız namazdan. Sonra Allah’ın Selam olduğunu zikrederiz dualarımızda. Gerçek
selamın ve mutluluğun Allahtan olduğunu haykırırız tespihlerimizde.
Selamla ödüllendirir bizi
Yaradan, O’na inandığımız ve teslim olduğumuz ölçüde hazzını yaşarız bu
nimetin. Allah kullarına peygamberleri aracılığı ile selam verir. Problemleri
çözmenin ilk adımı, vermeyene adam gözüyle bakılmadığı, İslam’ın en güzel
özelliği, tanıdığın ve tanımadığına Yüce Mevla’nın hasletiyle seslenmektir
selam. Eğer içimizde bir yaşama hevesi varsa, eğer hayattan bir zevk
alabiliyorsak, eğer dünyanın cilvesi acılara katlanabiliyorsak, eğer her şeye
rağmen yüzümüzden gülücükler eksik olmuyorsa, bu selamın üzerimizdeki
hakimiyetidir.
Ölüm anında selamla karşılanır
mümin. Bu, inancı gereği yaşadığı ve yaşadığı şey için hak ettiği ödülün
habercisidir adeta. Doğduğu gün, öleceği gün ve dirileceği gün emniyette
olmanın garantisidir. Sabredenlere ahiret yurdunun güzelliklerinin bağışı,
cennete girmeyi arzu edip hak eden cennetliklere Yüce Mevla’nın nidasıdır selam.
Cennet kelamıdır selam. “Yapmış
olduğunuz güzel işlerin mükafatı olarak girin cennete.” İlahi hitabının
muhatabı kulların cennete bölük bölük sevk edilirken, cennet kapısında “Ebedi
olarak içinde kalmak üzere haydi girin oraya.” diye hürmetle
karşılanacakları, Yüce Mevla’nın cennete kabul ettiği bahtiyar kullarına ilk
söyleyeceği, müminlerin birbirlerini ağırlayacakları, oradaki dirlik
temennileri ve her daim işitecekleri sözdür selam. Baki bir cennet için bu fani
dünyayı sarf etmek, darü’s-Selam olan ebedi cennete kavuşmaktır selam.
Rahim olan Rab’den “selam”
sözü vardır. (Yasin 58)
Bütün alemler içinde Nuh’a
selam olsun. ( Saffat 79)
Selam olsun İbrahim’e (Saffat
109)
Selam olsun Musa ile Harun’a (Saffat
120)
Selam olsun İlyas’a (Saffat
130)
Gönderilen bütün peygamberlere
selam olsun.(Saffat 181)
Hamd olsun Allah’a, selam
olsun seçkin kıldığı kullarına (Neml 59)
Kamil Çakır