Bir
damla su olarak görmeyin gözyaşını. Bir umman barındırır içinde. Bir kâinat
gizlidir sırrında. Birçok anlamı vardır her damlasının. Su gibi gözükür ama
aslında duygudur gözyaşları.
İnsanın
imzasıdır gözden akıp gönüllere dökülen damlalar. Söylenmeyen sözlerin sesi,
sessizliğin çığlığı, pişmanlığın diyeti, kahkahanın bedeli, içimizdeki yangını
söndüren su, gülümsemeye hazırlık, dayanma gücünü artırmak için dökülen,
yüreğin çaresiz kaldığında teridir gözyaşı. Bazen çaresizliktir, bazen çarenin
verdiği mutluluktur, bazen silahtır, acıdır, sevinçtir bazen. Duyguların
pınarı, ıstırabın elle tutulur damlaları, hislerin tercümanıdır bazen.
Sitemdir, pişmanlıktır, ağıttır, duadır, aftır, özlemdir, hasrettir,
tesellidir, rahmettir, merhamettir, nefrettir bazen. Taşmaya hazır bir derya
gibi durur gözyaşları göz çukurlarında. Bazen bir film, bazen bir şarkı, bazen
bir dokunuş, taşırır o deryayı damla damla yanaklara. Yalnızların arkadaşı,
bekleyenlerin beklenenidir bazen. Erkekleri avlayan avdır, kadınların sığınağı
limandır gözyaşları. Tuzlu sudan farksız yapmacıktır bazen. Duyguların sessizce
anlatımıdır onlar.
Demiri bile eritebilen esrarlı bir yapısı vardır gözyaşının. Katılaşan kalpleri
yumuşatan bir özelliği vardır. İlk önce döküldüğüne bakmayın gözlerden. Aslında
yüreğin ağlamasının dışa vuruşudur onlar. Çorak topraklara bereket getirip
yeşerten yağmurlar gibi körleşen kalplerde merhamet fidanları yeşertirler.
Gözden akmayan yaş gönülde birikir ve zamanla devleşerek yürekte aşılması zor
engeller oluşturur. Gerçeği ile sahtesi farklıdır gözyaşlarının. Biri gözde
başlayıp dudakta biterken, diğeri yürekte başlayıp kalplere işler.
Sadece gözleri değil, yüzleri de yıkar, temizler gözyaşları. Gözyaşı ile
yıkanan yüzden daha temiz bir şey yoktur. Kirli kalpler de ancak gözyaşı ile
temizlenir ve o kalbi kirlere karşı bir kale yapar. Çoğu kez gözyaşından sonra
ferahlar insan, rahatlar duygular ve gökkuşağı oluşur gönüllerde.
Bahanesine göre değişir kıymeti gözyaşlarının. En kıymetlisi ise Allah için
dökülenleridir. Allah yolunda dökülen kandamlaları kadar değerlidir, Allah için
dökülen gözyaşları. Mahşerde bir gölgelik olurlar insana. Yaradan’a karşı
işlenen günahlara af reçetesidirler. Yaradan’dan kullarına hediye, cehennem
azabından kurtuluş, cennette ebedi mutlu gülüş, nar-ı cehennemi söndürüş,
günahları bir yaprak gibi döken, Allah’ın himayesine giriş, binlerce altın
sadaka veriştir gözyaşları.
Her yerde bir izi vardır gözyaşının. Ayrılıkta, buluşmada, kavuşmada,
hasrette, özlemde, sevinçte ve kederde. Dil yarasının merhemidir onlar.
Arınmaktır kötülüklerden. Felaha ermektir, kurtuluştur kederlerden. Zamanı ve
zemini olmaz onların. Mevsimsel değillerdir. Yılın her anı, mekânın her yerinde
ansızın çıkagelirler kalbin derinliklerinden ve akarlar gönüllere süzülerek göz
pınarlarından, doyururlar sevgiye susamış bedenleri.
Cümleler
gözyaşlarıdır yazarların ve dizeler gözyaşlarıdır şairlerin. Dökülürler
yüreklerinden kalemleriyle kâğıtlara, Seslenirler sevgiyi ve sevgiliyi arayan
çaresizlere. Yol olurlar ulaşılamayan kalplere ve tercüman olurlar aşktan lâl
olmuş dillere.
Her
şeye bir değer biçebilirsiniz ama gözyaşlarına asla. Hz Âdem’in cennetten
çıkarıldığında yoldaşı, oğlunu kaybedince Hz. Yakup’un sırdaşı, annesinin kabri
başında Hz. Muhammed’in (s.a.v.) tesellisi, Firavun ’un zulmünden kaçarken Hz.
Musa’nın koruyucusu, balığın karnında Hz. Yunus’un arkadaşı, hasta yatağında
Hz. Eyüp’ün şifası olmuştur onlar. Kim değer biçebilir ki onlara.
Ağlamak sevinci artırır, kederi azaltır, acının büyümesini önler. Ağlamak
anlamaktır hayatı. Ağlamak paylaşmaktır kederi. Ağlamak yar olmaktır canana.
Ağlamak kalpten görmektir manevi dünyayı. Ağlamak silmektir mâsivâyı. Ağlamak yükselmektir
Yaradan’a.
Ne
mutlu ağlayabilenlere ve ne mutlu gözyaşı dökenlere.
Kamil Çakır