Amerika’nın
keşfi bir tarafa, ilk eğitim sistemi, ilk ilim müesseseleri, ilk
akademiler, ilk rasathaneler, ilk hastaneler, Müslüman ilim adamları tarafından
kurulmuş ve bu müesseselerde yetişen ilim adamları dünyaya yön verecek
çalışmalar yapmış, bugünün temelini oluşturacak bilim ve teknolojinin
başlangıcı sayılan icatlara imza atmışlardır.
İlk
hastane ve ona bağlı medrese Emevi halifelerinden Velid Bin Abdülmelik tarafından 707 yılında Şam’da kurulmuştur. Genel Akademi ve Üniversite tarzında
ilk kurum, Abbasi halifelerinden Memun’un 815 te Bağdat’ta kurduğu dini ve
dünyevi konularda eğitim veren Beyt-ul Hikmet’tir. İlk Özel Akademi ve Kütüphane
Abbasilerden Ali b. Yahya’nın Hizana
tül- Hikme (Astronomi) sidir. İlk rasathane Abbasi devrinde Halife Me’mun’un Bağdat’ta 828 yılında
açtığı Şemmasiye’dir. İlk astronomisti Fazl İbn Nevbaht, matematikçi ise
Havarizmi’dir.
Batı
matematik tarihçileri Binominali ilk defa çözenin Newton olduğunu
kaydederler. Halbuki Nevton’dan yıllar önce Giyaseddin Camşid el Kaşani ilk defa olarak Binominal denklemi
çözmüştür.
Müzik eskiden matematiğin bir kolu
sayılırdı. Müslüman bilginler matematiği musikiye uygulayarak musiki aletlerini
ve notaları icat ettiler. Kanun dediğimiz aletin mucidi el-Farabi’dir. Satranç el-Biruni tarafından, Paskal Üçgeni
diye bilinen üçgen el Kerhi
tarafından icat edilmiştir. Daha sonra es-Semaval
ibn Yahya el Magribi, et-Tusi ve el-Kaşi Pascal’dan 8 y.y. önce bunu geliştirip
bugünkü modern binom teoreminin temeli oluşturulmuştur.
İlk pusulayı Çinlilere mal ederler
ama aslında ilk pusulayı bulan ve kullananlar Müslüman Bilim Adamlarıdır. Çinliler, Hintliler ve Avrupalılardan
daha sonraları pusulayı Müslümanlardan öğrenmiş ve kullanmaya başlamışladır.
Tıpkı dünyanın döndüğünü ilk defa Galileo değil, ondan yüzyıllar önce
Müslüman ilim adamı, büyük düşünür, es-Siczi’nin
ortaya atması gibi. Yine Müslüman ilim adamı Birûni yer çekimi varlığına da işaret etmiştir. Galileo bu
hakikati yüzyıllar sonra sadece tekrar etmiştir.
Gezegenlerin ölçüleri hakkında ilk defa
9.yüzyılda İranlı Müslüman astronom el-Fergani
çalışma yapmıştır. Ölçüleri modern ölçülere yakındır. Modern astronominin
kurucusu ise 13.yüzyılın önde gelen bilginlerinden Müslüman bilim adamı Bitruci’dir. Bir çok batı ve Yahudi
bilim adamlarına öncü olmuştur. Geliştirdiği yeni sistemle doğruları tespit
eder ve Batlamyus’un tezlerini çürütür.
Gök cisimlerinin güneş etrafında
döndüğünü tespit eden ilk bilgin Kopernik değil, ondan iki yüz yıl önce
yaşayan büyük astronomi alimi İbni Şatır’dır.
Kopernik’in söylemleri İbn-i Şatır’ın kopyası niteliğindedir. Gezegenlerin
devirleri ile ilgili ilk veriler, güneş yılını 365 ¼ gün olarak ölçen İhvan-ı Safa tarafından bulunmuştur. Yerin
yuvarlak olduğu görüşü ilk defa ebu
Hanife(öl.768) tarafından ortaya atılmıştır.
Rolativite (İzafiyet teorisi),
Einstein’den yıllar önce Müslüman astrolog ve astronom olan El-Kindi tarafından dile getirilmiştir.
Çukur (konkav) aynalar hakkındaki görüşler ile görme ve ışık teorisi,
meşhur fizikçi ve optikçi İbn-i Heysem’e,
fiziğin önemli diğer bir kolu olan ölçü-tartı teorileri el-Hazini’ye aittir. Atomun parçalanabileceğini
ve subatomun (atomaltı parçacıklarının) varlığını ilk defa söyleyen Mevlana ve Malkaralı Yahya b. Pir Ali Nevi’dir. Zaman, hız ve yavaşlılığı
tarif ederek h=m/z formülünü ilk ortaya koyan el-Kindi’dir.
Tabiatta var olan her şeyin esâsının ve
bütün tabiat olaylarının enerji ve enerji değişimiyle açıklandığı enerjitizmin
kurucusu olduğu iddiâ edilen Alman kimyâcısı Wilhem Ostwald'dan yaklaşık altı
asır önce yaşayan Müslüman ilim adamı Dâvûd-i
Kayserî’dir.
İslamda saat tekniği çok erken devirlerde
Mustansıriyye Medresesinin 633 yılında yapılışı ile başlar. En eski su ile
çalışan saat bu devirde İbn Rıdvan
es-Sa’ati tarafından yapıldı. Daha sonra ibn Yunus el-Erbili veya Ebu
Said Abdurrahman ibn Yunus el Mısri tarafından rakkaslı(Pendulum)
saat icat edildi.
İlk otomatlar (biyolojik) ve
sibernatikler ilminin kurucuları arasında Sabit İbn Kurrâ vardır. Önemli gelişmeler Beni Musa’larla başlar. Daha sonra el-Cezeri ise modern otomatları icat eder.
Cisimlerin yoğunluk ve özgül ağırlıklarını
ölçmek için kimya ve fizik laboratuvarlarında kullanılan ilk hassas
teraziler Müslüman bilimciler tarafından icat edilmiştir. Bunların başında
ise er-Razi, el-Biruni ve el-Hazini gelir.
İlk uçma denemeleri ve ibtidai uçma
makineleri Müslüman mekanikçiler tarafından yapılmıştır. Bu çalışmalar İbn Firnas ile IX.yy da başlar. Hazerfan Ahmet Çelebi bunlardan
biridir.
İslam kimyası iki ana ekol halinde
gelişmiştir. Birinci ekol kökü Cafer-i
Sadık’a kadar uzanan “Ruhi Kimya” veya “Simya”, ikinci ekol
ise, bugünkü modern kimya manasına gelen “Fiziki Kimya” dır. İlk
yoğun ölçme aleti piknometrenin mucidi Biruni’dir.
Önce elementi terazide ölçer, sonra su dolu kab (konik alet) a kor. Taşırdığı
sıvıyı ölçer ve oranlar ve elementin yoğunluğunu bulur. Bugünkü sistem bunun
aynısının geliştirilmiş şeklidir.
Tekamül nazariyesinin temeli En-Nazzam’a aittir. Artifisyel
Seleksiyon yoluyla tekamülü el-Biruni,
Darwin’den sekiz yüzyıldan daha fazla bir zaman önce ortaya atmıştır. Tabiatta
var olan her şeyin canlı ve hayat sahibi olduğu, varlıklar arasında canlı
cansız ayırımı yapılamayacağı görüşü olan Panbioizm’i ilk ortaya atanlar
Muhyiddin ibnul Arabi, Mevlana, Dövüd ül-Kayseri, Şabisteri,
el-Cahiz, Cabir İbn Hayyan, el-Iraki,
Cildaki, el-İzniki, el-Suhreverdi
ve İbn Haldun’dur.
Botanik konusunda Biruni, çiçeklerin taç yaprak sayısının
3,4,5,6 ve 18 olduğunu, 7 ve 9 taç yapraklı hiçbir çiçeğin normalde
bulunmadığını gözlemlemiştir. Bunun aritmetik kanuna uymayıp geometrik bir
kanuna uyduğunu söyler.
Bitkiler ve insanlar arasında sempati ve
antipati ( şekilleri arasında benzerlik bulunan sebze bitkileri birbirlerine
yardım ederler, bulunmayanlar ise ant-pati duyarlar) fikri İbn Vahşiyye ve İbn ül Avvam’a
aittir. Bilimsel zeoloji en-Nazzam
ve el-Cahiz ile başlar.
Tıp tarihinin en büyük keşiflerinden biri
olan kan dolaşımının keşfi İbn
ün-Nefis’e aittir. Maddi amillerin, fiziki etkenlerin, insan ruh, hissiyat
ve iç duygularında yarattığı etkiyi ölçme bilimi olan Psikofizyoloji el-Kindi’ye aittir. İlk anesteziyi
(Narkoz) islam alimlerinden Sabit İbn
Kurra kullanmıştır. Esaslı bir şekilde kullanan ise Ali bin İsa’dır. İlk siğil tedavisi Ez-Zehravi’ye, İlk enfeksiyon tedavisi İbn Sina’ya ve İlk kızıl ve kızamık hastalığının keşfi Sabit İbn Kurra’ya aittir.
İlk Zooloji ve Veterinerlik
çalışmaları VIII. y.y. da Ebi Nadir İbn
Şumayl, el- Asmal, Ebu Hatim es- Sicistani ile, İlk jeolojik
çalışmalar IX.y.y. da el-Cahiz ile,
İlk mineroloji çalışmaları Kindi
ile, İlk Zıraat ve Hayvancılık çalışmaları Ahmed ibn Ebi bekir İbn Vahşiyye ile başlar.
İlklerini saydığım bazı icatların
devamında da İslam alimlerinin yoğun çalışmaları mevcuttur. Bilim ve Teknoloji
alanında murislerimiz bizlere engin bir miras bırakmışlardır. Bu denli zengin bir tarihe ve bilim adamlarına
sahip iken bunların kıymetini bilmeyen biz varisler, değil onlara sahip çıkmak,
kullandıkları alfabeden korkar hale gelmekle, geleceğe nasıl bir miras
bırakacağımızın muhasebesini yapmamız gerekir.
Kamil Çakır